🌀 Reiki Enerjisini Hissetmek: Beklentiler, Gerçekler ve Sık Sorulan Sorular✨
Reiki yolculuğuna yeni başlayan ya da deneyimli birçok uygulayıcı, seanslar sırasında yaşadığı fiziksel hisler hakkında sorular sorar: “Enerjiyi doğru hissediyor muyum? Çok hissetmemek bir sorun mu? Neden bazen ellerim yanıyor, bazen hiçbir şey hissetmiyorum?” 🧐
Bu sorular oldukça doğaldır, ancak Reiki’nin özüne dair en büyük yanılgılardan biri, hissedişin şifanın bir ölçüsü veya garantisi olduğu düşüncesidir. Shee-Pha Bütünsel Şifa Akademi kurucusu Hasan Makam’ın da sıklıkla vurguladığı gibi: “Hissediş oranı şifanın ölçüsü değildir.”
Peki o zaman, Reiki akışında yaşanan bu deneyimler nasıl yorumlanmalı? İşte, en çok merak edilen sorular ve cevapları:
🌈 Enerjiyi Hissetmek veya Hissetmemek: Hangisi Normal?
Bu, belki de en kritik sorudur. Cevap basit: Her ikisi de normaldir ve kişiye özeldir. 🎯
Neden Hissederiz? Reiki, enerji bedenimizdeki blokajları çözer, çakraları açar ve dengeler. Bu fizikötesi süreç, bazen fiziksel bedende sinyaller olarak kendini gösterebilir. Özellikle yeni uyumlanmış kişilerde, yeni açılan avuç içi çakralarından dolayı ilk zamanlar ellerde ve ayaklarda yoğun hissedişler olması çok doğaldır.
Neden Hissetmeyiz? Hissedişin azalması veya tamamen kaybolması, akışın azaldığı anlamına gelmez. Aksine, kanal olduğunuz enerjinin kapasitesi yükseldiği ve enerji bedeninizle daha uyumlu hale geldiğiniz için, artık bu yoğun sinyallere ihtiyaç duyulmaz. Tıpkı “sudaki balığın suyu hissetmemesi” gibi, siz de Reiki enerjisiyle bütünleşmiş olabilirsiniz. Hissedilmeyen bir seans, en az hissedilen seans kadar etkili ve şifalı olabilir.
🔥 Hangi Hisseler Ne Anlama Gelir? (Isı, Karıncalanma, Titreme…)
Fiziksel deneyimler kişiden kişiye büyük farklılık gösterir ve kesin bir “şu his, şu anlama gelir” kuralı yoktur. Ancak genel eğilimler şöyledir:
Isı veya Sıcaklık: En yaygın hissedilen durumdur. 👐 Enerjinin aktığı bölgede (eller, bir çakra üzerinde) ısı artışı olabilir. Örneğin, Kundalini Reiki çalışmalarında, enerjinin yoğunlaştığı çakralara bağlı olarak omurgada ısı hissedilebilir.
Karıncalanma veya İğnelenme: Enerjinin, tıkanıklığı olan bir bölgeye ulaştığı veya enerji kanallarının (meridyenlerin) aktifleştiği sinyalini verebilir.
Titreme veya Hafif Seğirmeler: Derin bir rahatlama anında veya duygusal bir blokajın çözüldüğü sırada görülebilen geçici bir tepkidir.
Soğukluk Hissi: Bazı kişiler enerjiyi serin veya hoş bir esinti gibi hissedebilir. Bu da enerjinin aktığının bir göstergesidir.
Hiçbir Şey Hissetmemek: Yukarıda da belirtildiği gibi, bu tamamen normal ve hatta ileri seviye bir uyumun işareti olabilir.
Önemli Hatırlatma: Hissedişler, şifanın gerçekleştiği yerle her zaman doğrudan ilişkili olmayabilir. Örneğin, bir bacak ağrısının şifası, sorunun kök nedeni olan bel omurlarına enerji gönderilirken hissedilebilir. Bu, sinir sisteminin işleyişine benzer.
⚠️ “Enerji Alanına Bakma” Talebi ve Hissediş Tuzağı
Reiki uygulamalarının asıl amacı saf bir niyetle şifa sağlamaktır. Ancak zamanla, uygulayıcılar arasında “daha özel görünme” veya “fizikötesi algıları (duru görü, duru hissetme) geliştirme” isteği doğabilir. 🧠
Bu yetiler, uzun emek ve disiplinli çalışmayla şifa için bir araç olarak kazanılabilir. Ne yazık ki, bu alan merak ve egoyla beslenirse, “Benim enerji alanıma bir bakar mısın?” taleplerine yol açabilir. Unutulmamalıdır ki, Reiki’nin amacı merak gidermek değil, şifa sağlamaktır. Gerçek bir şifa uygulayıcısı, hissettiği veya algıladığı bilgileri sadece şifa sürecinde kullanır ve alıcıyla paylaşmaz; çünkü bu, alıcının zihnini gereksiz beklentilerle meşgul eder. Bu konudaki detaylı bakış açısı için, Reiki’de “Enerji Alanına Bakma” Var mıdır? bağlantısını takip edebilirsiniz.
🙏 Pratik Öneriler: Zihni Sakinleştirmek ve Akışa Bırakmak
Düşünceler Gelirse: Seans sırasında zihnin dağılması çok normaldir. 🍃 Düşünce geldiğini fark ettiğiniz an, yargılamadan, nefesinize, bedeninize veya niyetinize nazikçe geri dönün. “Ohm” gibi hazır mantralar yerine, sizin için manevi anlamı olan bir kelimeyi (örneğin “Rahmet”, “Şifa”, “Huzur”) içinizden tekrarlamak daha sağlıklı olabilir.
Kendinizi Zorlamayın: Hissetmek için çaba göstermek, zihinsel bir gerginlik yaratır ve bu da enerji akışını engeller. “Beklentisizlik” en güçlü niyettir. Akışa güvenin.
Zaman Algısı: Derin bir rahatlama halinde zamanın hızlı geçmesi veya tam tersi, çok yavaşlaması olağandır. Her seans aynı olmak zorunda değildir.
Kendinize Konuşun: İçsel olarak, kalbinizden, şifayı kabul ettiğinize dair olumlamalar yapmak (örneğin, “Bu enerji benim en yüksek hayrıma akıyor”) seansı güçlendirebilir. Sessiz kalmak da bir tercihtir.
💎 Son Söz: Güven ve Teslimiyet
Reiki yolculuğu, kontrol etmek değil, teslim olmak ve güvenmekle ilgilidir. Enerjinin nerede, nasıl ve ne şekilde çalıştığına dair tüm kontrolü Evrensel Yaşam Enerjisi’nin bilgeliğine bıraktığımızda, gerçek şifa ve dönüşüm için alan açmış oluruz.
Hissettiğinizde de, hissetmediğinizde de, kendinize şefkatle yaklaşın. Unutmayın, “Ne kadar çok EMEK, o kadar çok ŞİFA” dır ve bu emek, bazen “hissetme” çabası değil, “akışta olma” sabrıdır. ✨
Bu konudaki diğer sorularınız için daima Sık Sorulan Sorularla Reiki sayfamıza başvurabilirsiniz.
Sosyal Medya ve İletişim:
