Sadece emek verdiklerimizi sevmek egonun bir yanıdır !
ancak, Allah’ı sevmenin başlangıç noktası budur! Yüreğimizdeki sevgi seli büyüdükçe diğer insanları da daha çok sevmeye başlarız, bütün hayvanları , canlı cansız tüm yaratılanı .. Bize kin besleyen ve düşman olanları da sevmeye başladığımız an gerçek sevgiyi yaşamaya başlarız. Hiç bir varlığı ayırmadan sevdiğimiz zaman ancak Allah’ı seviyor oluruz! Sonra mı ? Bu sevginin altında kendimizi bir ”hiç” olarak gördüğümüz zaman O’na Aşık oluruz!.. ve ”Allah Aşkı” burada başlar. Daha sonra ? O aşık olduğumuzun, bu ”hiç”liğin içerisine ‘Kainat’ı sığdırdığını görünce O’na HAYRAN oluruz!.. İşte O’na aşık olmak, hayran olmak bu kadar kolay!.
Zor olan düşmanı bile mi ”sevmek” :))
Malesef, O’nun yarattığı her şeyi sevmeden O’nu sevmek olmuyor! Bırakın Aşık Olmak ! Hayran Olmak!
Koşulsuz ve Sonsuz Sevgimle ..
her kim olursanız olun SİZİ sonsuz bir aşkla SEVİYORUM <3
Hasan Makam
Düşmanı bile sevmek .. bunu açalım biraz ?
Bize düşmanlık edeni bile sevmek olarak düzeltirken, diğer yandan da, sevmemiz gereken; o kişinin davranışları, düşünceleri, tercihleri, kararları değil, o kişinin kendisidir.. yani yaradılışının öz varlığı!.. Her insan hata yapabilir, bizler bu hataları sevmek zorunda değiliz ama, bizi yaratan O Yaratıcı’nın yarattığı kişi olduğu için severiz diğer insanları ve her şeyi.. Yaratıcı güç olan Allah, hiç bir şeyi boşuna yaratmadı, mutlak bir amaç için yaratıldık hepimiz. İlahi İradenin yarattığı her şeyi, herkesi severiz ama o yaratılanın iradesinin yeryüzündeki yansımalarını sevmek zorunda değiliz. Hatta bu insani-kişisel iradeler, tüm yaratılanın hayrını tehdit eder durumda ise bununla mücadele etmek ise İlahi iradeye olan borcumuzdur. Ayırt edilmesi gereken bir sevmek kavramı söz konusu burada ?
Farkında kalabilmek dileği ile .. ❤