Şifa Enerjileri Çalışmalarına Negatif Varlıklar Karışırlar mı ?

  • 23 Mayıs 2016

ŞİFA ENERJİLERİ ÇALIŞMALARINA NEGATİF VARLIKLAR KARIŞIRLAR MI 🙂

aslında o kadar da korkulacak bir şey değil 🙂 yani zaten negatif varlıklar her an etrafımızda fırsat kollarlar, sürekli olumsuz düşünüp benlik duygularımızla egosal davranmanız için içsel olarak size fısıldarlar.. Eğer konu onlardan bir ya da bir kaçının musallat olması ise; bu olması için farkında olarak ya da olmayarak onlardan bir şey talep etmekle olur. İstediğinizi verirler ve sonra almaya başlarlar.. En basit masumane bir fal baktırma olayındaki gibi 🙂 Tüm inanç yapılarında gayb yani bilinmeyenden haber vermek yollarından olan fal vb. konular kesinlikle yasaklanmış, enerji terapi sistemlerinde gerçek ustalar, özellikle bu konulardan uzak durulması konusunda uyarmıştır. Fal bakan ve baktıran kişi Negatif varlıklardan alınan bilgi ile eğlenirler ama aldığınız anda vermek gibi bir tuzağa düşersiniz. Hayatınıza girer ve musallat olurlar, kolay kolay da kurtulamazsınız..

Reiki ya da diğer şifa sistemlerinde eğer şifayı Allah tan isteyerek diğer her şeyin Yaratıcı tarafından verilen bu şifanın sadece görünen araçları olduğu bilincinde iseniz zaten hiç bir sorun yok hatta Yaratıcı ile bağlantınız içsel olarak güçlendiği için daha da güvendesiniz 🙂

Günümüzde enerji çalışmalarında saptırılan melek konuları da böyle! Melek Enerjileri ile yapılan şifa çalışmalarının tüm kaynağı batıdan gelmekte ve İnanç yapılarına göre periler ve cinleri de melek olarak tanımlarlar. Hz. İsa cinlerin varlığından haberdardı ama Ona ve önceki peygamberlere cinlere de tebliğ görevi verilmemişti. Sadece bu görev son Peygambere verildiği için son kitap olan Kur’an’da Cinlerle ilgili konular geçer. Hristiyan toplumunda yetişen şifacılar, kimi zaman fizik ötesi algılar olan; duru-görü, duşu-işiti vs. ile deneyimlediklerinin tamamını melek olarak algılarlar. Oysa neredeyse hepsi şekil değiştirmiş negatif varlıklardır. Gerçek enerji ustaları bunun farkındalar tabi ki ve inançlarını en doğru şekilde ve yüksek seviyelerde Yaratıcıya tam bir bağlılık içerisinde yaşarlar. Ama ehil olmayan ellerde başkalarına öğretilirken sistemler değişerek zamanla deforme olur. Şifacı Eğitmeni, öğrendiklerini başkalarına öğretirken işte bu negatif varlıklardan gelen içsel fısıltı yönünde bir şeyler katarak öğretir istemeyerek ya da farkında olmadan.. Bu nedenle günümüzde yapılan şifa çalışmalarında neredeyse meleklerle çay kahve sohbetleri yapar hale geldik (!) Oysa ki; insan kalbi melekleşmedikten sonra meleklerle irtibat söz konusu olamaz. Tamam zaten kainatın işleyişi için her zerresinde görevli olan meleklerin enerjilerinden daha fazla istifade etmek mümkün ama bu istekleri, iradeleri direk Yaratıcı’ya bağlı olan meleklerden değil, onların iradelerinin sahibinden istemek gerekiyor. Diğer yandan insanoğlu da, tüm inanç yapılarının özü teslimiyet olan İslamın tüm seviyelerini yaşayarak iradesini dahil Yaratıcı’ya teslim edebilmişse, iradelerini Yaratıcıya bağlamış olan iki farklı tür yaratılanın ilahi irade içerinde diyalogda olması gayet doğal olur. İnsan o hali ile meleklerden daha üstündür. Çünkü Yaratıcı, hiç bir yarattığına vermediği kendi ruhundan birer ruh sadece insana verdi!
Tüm insanlığın bu farkındalıkla yaşayabilmesi dileği ile ..
hasan makam